
Tekfen Holding YKB Vekili Mehmet Erten, SANTRAL’e konuştu… “Türkiye, enflasyonu kalıcı olarak düşürmeden diğer başarıların tadını çıkaramaz”
OSMAN KILIÇ/SANTRAL
Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Erten, SANTRAL’e özel açıklamalarda bulundu. Enflasyonun %14-15’lerdeyken Türkiye’nin birinci önceliğinin enflasyon olduğunu düşündüğünü bildiren Erten, “Türkiye enflasyonu kalıcı ve sürdürülebilir olarak düşük seviyeye indirmeden hiçbir diğer başarının tadını çıkaramaz” şeklinde konuştu.
TL’nin değerli olması gerektiğine vurgu yapan Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Erten, “Değerli derken hak ettiği değerde aşırı değerden de bahsetmiyorum yoksa ithalat cenneti olur burası” dedi. Bunun için de güven ortamının önemli olması gerektiğini söyleyen Erten, “Bunun için holding sahibi patron da, banka sahibi yöneticisi genel müdür de sokaktaki sade vatandaş da önümüzdeki dönemde bu ülkede yaşananlara karşı bir güven duyması lazım” diye konuştu. Türkiye’nin bu enflasyon sarmalından çıkması gerektiğini de belirten Erten, “Artı yüksek faizde kimse yatırım yapmaz. Türkiye’ye en büyük dış kaynak geldiğinde AB çıpası vardı bir güven ortamı oluşmuştu. Enflasyon da faiz de çok daha yüksekti; ama para geliyordu. Çünkü bir güven vardı ve oraya doğru gidişimiz vardı. Dolayısıyla enflasyonu kalıcı çözüme getirmemiz lazım. Biz sadece enflasyonu lafta çözüyoruz, eylemlerimizle davranışlarımızla hiç bunu yansıtmıyoruz, esnaf da yapmıyor, vatandaş da yapmıyor, patron da yapmıyor hiç kimse yapmıyor” değerlendirmesinde bulundu. Erten konuşmasını şöyle sürdürdü; “Enflasyon bir numaralı sorun, o çözüldükten sonra diğerleri hepsi arkasından gelir. 8-10 büyümeyelim büyümenin zaten sana bana faydası yok ki yani refaha çevrilmeyen bir büyümeden hiçbir marifet yok. İhracatı “mış” gibi yapmayalım ve entelektüel kapasiteyi burada tutacak çözümler bulalım.”
Erten, ortodoks politikalara dönüş mesajının kuvvetli bir mesaj olduğunu belirterek, “Gerek Bakan Şimşek gerek Merkez Bankası Başkanı ve Başkan Yardımcıları atamaları çok kuvvetli bir işaretti ama gelin görün ki uygulama tarafına baktığımız zaman hala bu politikanın veya bu aktörlerin üzerinde tüm politika aletlerini serbestçe kullanma özgürlüğü veya alanı tanınmamış” yorumunda bulundu. Tüm politikacıların çıkış için bir çare aradığına dikkat çeken Erten, “Ama hala faiz konusundaki hassasiyet, aktörlere ve atamalara gereken serbestliği tanımıyor. Şu anda biz para politikasını doğru dürüst kullanmadan mikroihtiyati tedbirler ve parasal sıkılaştırmalar ile meselenin içinden çıkmak istiyoruz ama orda da zaman zaman tutarsızlıklar oluyor” dedi.
“Bizim hedefimiz eğer orta uzun vadede düşük ve sürdürülebilir faizse; kısa vadede faizleri yükseltmemiz gerekir” diyen Erten, faizleri düşürmek için kısa vadede faizlerin yükselmesi gerektiğini belirtti. Erten, “Ülkemizde, işsizlik, enflasyon, bütçe açığı, dış ticaret açığı gibi makro faktörlerden bir tek büyüme dikkate alınıyor. Şu anda işsizlik oranı %13-14 öngörülüyor, geniş tanımlı listede bu oran %23-24’lere doğru gidiyor ki bu durum, kendini istihdama hazırlayanların ¼’’ünün işsiz kalacağı anlamına geliyor. Sürekli olarak yapılan işçi ve asgari ücret zam ayarlamaları ister istemez bir sarmala giriyor. Neden derseniz bu zamlar enflasyona karşı yapılıyor ancak kısa bir süre sonra alım gücü tekrar düşüyor” değerlendirmesinde bulundu.