Kimler borsada kazanamaz? Attila Köksal açıkladı

Finansal Okuryazarlık Derneği Danışma Kurulu Üyesi Attila Köksal, Türkiye’de yastık altında yaklaşık 600-700 milyar dolar arasında hiçbir işe yaramayan, ülke ekonomisine katkısı bulunmayan birikim bulunduğunu belirterek, borsada yapılacak yatırımlar konusunda vatandaşı uyardı. Köksal, “Bu işleri bilmeyen vatandaşın borsada kazanması imkansız” dedi

FODER Danışma Kurulu Üyesi ve T-Gate Yönetim Kurulu Üyesi Attila Köksal, Türkiyede finansal okuryazarlık konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Köksal, insanlara yıllardır finansal okuryazarlık eğitimi vermelerine rağmen, yatırımlar konusunda davranış biçimlerine bunun yansımadığını tespit ettiklerini söyledi.

Yatırımda davranış biçimlerinin kontrol edilmesinin çok önemli olduğunu belirten Köksal, “Finansal okur yazarlık eğitimlerinin zaman içinde davranış biçimlerine yansımadığını gördük. Ne yapmak lazım bunun için tabii ki finansal okur yazarlık eğitimleri vermek lazım fakat vatandaşları sürekli davranışsal müdahalelerle yönlendirmek, tabiri caizse hafif dürtmek gerekir. Onları doğru yola sevk edecek hatırlatmalar yapmak lazım. Dijital olarak bunun için yeterli imkanlar ve kabiliyetler var” dedi

Oksijen TV’de Güzem Yılmaz Ertem’in sorularını cevaplayan Köksal, vatandaşın borsa yatırımlarına ilişkin ise çok çarpıcı tespitlerde bulunarak şöyle söyledi:

“Borsada manipülasyon yapan gruplar var. Bunlar davranış bilimlerini hatmetmişler. Değme akademisyenden, değme profesörlerden çok daha iyiler. İnsanları nasıl etkileyeceklerini, onları nasıl yanılgılara sürükleyeceklerini biliyorlar. Mesela SASA çok iyi yönetilen ve gayte başarılı bir şirket. Değerlemesi 500 milyon dolardam 22 milyar dolara kadar çıktı. Trene herkes bindi. 22 milyar dolar Koç Holding ve Sabancı Holding çarpı 2 demek. Burada bir yanlışlık var. Siz sosyal etkileşim içinde ‘Burada bir fırsat var. Bu fırsatı kaçırmayalım’ diyorsunuz. Sonra yankı odaları başlıyor. Gruplar vs. Millet birbirini galeyana getiriyor.

Bizim ne yapıp edip, vatandaşları düzenli birikim yapıp, düzenli yatırım yapar hale getirmemiz lazım. Tabi burada ‘yatırım yapın’ demek de kolay. Türkiye’de hala birçok aile yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ama yine de çok küçük rakamlarla bile birikim yapmayı özendirmemiz gerekir. ‘Gel vatandaş bak borsada fırsat var. Burada kazanırsın’ falan. Asla kazanamazlar. Bu işleri bilmeyen bir vatandaş gelecek borsaya hisse senedi alacak, temel analizi öğrenecek, teknik analizi öğrenecek, kazanması imkansız. Parasını kaybeder gider. Biz bu vatandaşa gel kardeşim ayda 100-200 biriktir bunları fonlarla değerlendir, kumbaraya atar gibi at ve hiç bakma, alım satım da yapma dersek birikimleri değerlenir.”

“Döviz lobisi biziz, vatandaşlar”

Türkiye’de yastık altındaki döviz ve altının yaklaşık olarak 600-700 milyar dolar civarında olduğunu, bu birikimlerin Türkiye ekonomisine hiçbir katkısının bulunmadığını söyleyen eden Attila Köksal, sözlerine şöyle devam etti:

“Türk hane halkı birikimlerinin 1/3’ünü TL’de, 1/3’ünü altında, yüzde 10-15 aralığındaki kısmını altında yüzde 5 civarındaki kısmını da fonlara yatırım yaparak kullanıyor. Bu yaklaşık 350-400 milyar dolar arası bir rakam. Yani finansal sistem içindeki miktar. Bu nasıl bir portföy? Bir kere kısa vadeli. KKM çıktıktan sonra TL mevduatın büyük bir kısmı dövize dönüştürüldü. Bu kez sistemdeki birikimin neredeyse 3/4’ü döviz oldu. Dolayısıyla biz Türkiye’ye yatırım yapmıyoruz. Vatandaşın portföyüyle, ülke ekonomisi arasında bir çıkar çatışması var. Siyasetçiler diyor ya, ‘Döviz lobisi var’… Hepimiziz o dedikleri. Ülke olarak dövize yatırım yapmışız. Dolayısıyla dövizin yukarıya gitmesini istiyoruz.

Yastık altında 5-7 bin ton arası altın olduğu söyleniyor. Yastık altında 15-250 milyar dolar arasında büyüklüğünü bilmediğimiz bir servet yatıyor. Sistemde 350-400 milyar dolar var, yastık altında da bunun yarısından fazla para var ama bunun ülke ekonomisine hiçbir faydası yok. Kaldı ki vatandaşa da faydası yok. Yastık altındaki döviz yıllardır enflasyona karşı kaybettiriyor.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Eximbank’ın sermayesi 7 ayda üçüncü kez artış gösterdi
Next post Japonya’nın ihracatı beklentilerin üzerinde arttı